İngiltere’de köle taciri Edvard Colston’ın yıkılan bronz heykeli protestocuların sevincine sebep oldu. Yıkılan heykelin, köle ticareti için gemilerini yüzdürdüğü nehre atılması da anlamlı olmuştur. Bu iş Edvard Colston’la mı bitiyor? Eğer protestocular Colstonlar gibi insanların heykellerini yıkmaya devam ederse, Avrupa’da heykel kalmayacak. Bu insanları benimseyip, heykel diken zihniyeti anlamak zor. Bu gibi düşüncelerin sonucu olsa gerek, Avrupa’da faşizmin ve ırkçılığın zaman zaman yükselmesi sonucu ise Floydların “nefes alamıyorum” diye can vermesidir. Floyd’un boynuna bastıran polis memurunun ayakları gibi görmeyin, o boyna çöken ayak Batı’nın bu insanlara gizli hayranlığıdır aslında.
Birçok ABD eyaletinde Kolomb heykellerine saldırılar oldu. Kafası koparıldı, yıkılarak tekmelendi. Altın için Amerika yolunu bulan Kolomb’un yumurta hikâyesinin altında aslında bir zorbalık ve hile yatmaktadır. Burada Kolomb’u Batı’nın düşüncelerinin somutlaştığı bir imge olarak algılamak lazım.
Peki, hep beyaz ırkın üstünlüğünü savunan Churchill, Colston’dan daha mı masumdur? “Hayvan gibi bir halk ve hayvan gibi bir dinleri var” diye Hintlileri aşağılayan Churchill daha mı insancıl?
“Ama Türkler insan değil ki! Barbar milletlere karşı gaz kullanılabilir.” veya “uygarlaşmamış kabileler olan Afganlar ve Kürtler” için gaz kullanımını destekleyen fikre sahip olan Büyük Britanya’nın efsanevi Başbakanı Churchill daha mı hümanist? Colston heykelini yıkmak kolay, samimiyet Churchill heykelinin yıkılmasını müdahale etmeden izlemektedir.
Orta Doğu’daki birçok diktatör heykellerinin yıkımına geçilmeden önce, sınırları içindeki bu heykellerin ve tapuların yıkılması Batı’yı daha insancıl kılardı.
ELNUR PAŞA
YORUM EKLE